İngilizce

Poseidon (Ποσειδῶν), Yunan mitolojisi'nde denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronos ile Rheia'nın oğlu. Zeus ve Hades'in kardeşi. Roma mitolojisi`nde Neptün (Neptunus) olarak bilinir. ''Ey Yerleri Sarsan Kara saçlı Tanrı'' olarak çağrılır. En önemli silahı Trident denen üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Poseidon hırs ve gücü temsil eder. P

Türkçe

Poseidon (Ποσειδῶν), Yunan mitolojisi'nde denizler, depremler atlar tanrısı ettik. Kronos Ile Rheia'nın oğlu. Zeus Hades'in kardeşi A.Ş.. Roma mitolojisi`nde Neptün (Neptunus) olarak bilinir. 'Ey Yerleri Sarsan Kara saçlı Tanrı' Olarak çağrılır. En önemli Diğer silahı Trident denen Üç dişli Bir yabadır ziyaretinde bu yabayı yere vurduğunda depremler Meydana gelir. Poseidon hırs gücü temsil, Eder ettik. P

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

denen
hangi, kime, kişilerce, olanlara
en
a, tr
kardesi
krdesi
neptun
hilal, neptün
neptunus
neptün
p
sol
roma
çingenece
tanrï
tanrı
trident
çatal, çatal şeklinde zıpkın, üç dişli mızrak
ve
a., a.ş., ettik
ποσειδῶν
neptün, poseıdon
a
;a, :a, a a, abrasives, ağız b, ağız burun, ağlar, ağlıy, ağrıv, airwin, airwing, amake, amour, an a, atwo, aug., azerbaı, azerbaıjani, carryheavythings, cupid, enamoured, exceeds, excess, feelmylove, fishnet, getoverit, gravest, humiliated, hypersensitive, junkies, knucklebones, liftweights, likelove, love?, love...love...love...pets, loveday, lovewins, maınly, networking., nontender, overbalanced, overexpression, overload, overtopping, pounded, slur, stages, tree!, vaccıne, vile, कोई
atlar
horse's, horses, jumps, omits, skips, stutters
bir
a, an, aone, ına, ısan, in.a, isa'n, isan, işan, on.e, one, öne, some, something.", the one, the,a, thea, you one
bu
,this, bу, demister, hii, ısthis, ıt, ıt,is, ıt.ıs, ıt.is, ıt', ıt'ıs, ıt'is, ıt's, ıt'sa, ıtıs, ıtış, ıtiş, ıtsa, isthis, it is, it-is, it-this, it,is, it.is, it'*is, it'is, it's, it'sit's, it’is, itı's, itıs, itiş, itsa, itsthe, itşa, lt,is, lt'is, ltis, that`swhy, that,, that'.sa, that'sa, thathful, thatis, thatre, the, these, thıs, thısis, thış, thi's, this, this,is, this.is, this'is, thisis, thisone, thiş, those, یہ
denizler
seas, seaş
depremler
earthquakes, eartquakes, quakes
diger
convulsive
en
,at, 'ş, at, at,, breadth, e-n, e.n, most, moşt, möst, the at, the's, the’s, themost, width
ettik
ve
ey
o you
gelir
goming, ıncome, in/come, income, proceeds, refers, revenue, revenues
hirs
anger
ile
through, with, with,, with.the, withis, withthe
kara
black, blacklıst, blacklist, overland
meydana
emerges, occur, occuring, occurred, occurring
neptun
neptune
olarak
a.s, asa, aşa
onemli
onemlı
p
~i, a p, p ,, p,, pılaygraud, pılayroom, pıneappel, pınıon, pıumber, pieeces, pilain, pilickers, rıce, the p, whizzing
poseidon
posedion, poseıdon, poseydon, poşeidon
roma
roman, rome
s
¿p, adjectives, backpackıng, blackwatch, boundry, circumscribed, cowhide, deporting, e.t.c, etc, exhibitio, fication, frontier, frontiers, glazes, gon', hotwaterbottle, ktp, lıguıd, lımıtatıons, liguids, limiter, limits, lique, oft, pımple, ranking, resetting, respec, ridge, s a, serbians, sıcutool, sıdelamb, sıdelamp, sıhıeld, sılay, sımung, sınavda, sınavın, sıngıle, sınglases, sınırlandırmak, sınsig, sınsign, sıperstitious, sıpırıts, sırala, sırasıy, sıstır, sıvılaş, sıvılaşma, silennn, silennnce, silicone, simplemen, sinop, sivit, skinny, spend., squeeze grate, strict., temperature:, temperatures, the,s, trainhard, unbounded, undestant, unsorted, whining, எஸ்
sarsan
rocked
temsil
represantatıon, represent, representable, representatıon, representation, representativeness, represented, representıng, representing, represents
uc
tip, u.c
yere
somewhere
yerleri
locations
yunan
greak, greek, greese, ğreek, hellenic, thegreek
ziyaretinde
've, visitthe

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle