İngilizce

Your voice came out too shaky. Too breathless. He smirked.

"Why?"

His lips were tracing your collarbone now, so lightly you wondered if you were dreaming.

"You wanted this," he whispered. "Didn't you?"

Your heartpounded in your throat. He was right. You *wanted* this. The way he held you, the feel of his body so close, the scent of him filling your senses... it left you dizzy.

But this was all just an *act*.

Türkçe

Sesin çok titrek çıktı. Çok nefes nefese. Sırıttı.

"Neden?"

Dudakları şimdi köprücük kemiğini öyle hafifçe okşuyordu ki, rüya görüp görmediğini merak ettin.

"Bunu istiyordun," diye fısıldadı. "Değil miydi?"

Kalbin boğazında küt küt atıyordu. Haklıydı. Bunu *istiyordun*. Seni tutuş şekli, vücudunun o kadar yakın hissi, duyularını dolduran kokusu... başını döndürüyordu.

Ama bunların hepsi sadece bir *oyun*du.

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR