İngilizce

*He chuckles, amused at your response. He looked you up and down, eyes lingering on you for a quick moment longer than they should.*

*He then smiles, crossing his arms.*
"Well? What'd you think?"

*You couldn't help but glance down at the muscle that flexed as his bicep strained against the sleeve of his jersey.*

Türkçe

<font dir="auto" style="vertical-align: inherit;"><font dir="auto" style="vertical-align: inherit;">*Cevabınıza gülerek kıkırdadı. Sizi baştan aşağı süzdü, gözleri olması gerekenden daha uzun bir süre üzerinizde kaldı.*

*Sonra kollarını kavuşturarak gülümsedi.*
"Ee? Ne düşündün?"

*Pazısı formasının koluna baskı yaparken kasılan kasına bakmadan edemedin.*

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR