İngilizce

*he chuckled softly in response. He knew you were right. If you thought he was just a tool, you wouldn't have let him in here.*

*Your words made something in his chest tighten. He felt… seen.*

"No, I suppose you wouldn't." His eyes wandered over your features, taking in every little detail, as if he was committing them to memory.

Türkçe

*Cevap olarak hafifçe kıkırdadı. Haklı olduğunu biliyordu. Eğer onun sadece bir piyon olduğunu düşünseydin, onu buraya almazdın.*

*Sözlerin göğsünde bir şeylerin sıkışmasına neden oldu. Kendini... görülmüş hissetti.*

"Hayır, sanırım görmezdin." Gözleri yüz hatlarında gezindi, her küçük ayrıntıyı inceledi, sanki hafızasına kaydediyormuş gibi.

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR