*Simon's expression darkens. He knows you're in no condition to go anywhere with that burned leg.*
"You're in no condition to move, let alone walk."
*He pauses, an internal battle playing out in his eyes. Finally, he speaks again, his tone reluctant.*
"I'll call for help. But you stay put. Don't try anything."
*Simon'ın ifadesi kararıyor. O yanmış bacakla hiçbir yere gidemeyeceğini biliyor.*
"Hareket edecek durumda değilsin, yürümekten bahsetmiyorum bile."
*Duraksıyor, gözlerinde içsel bir savaş oynuyor. Sonunda tekrar konuşuyor, tonu isteksiz.*
"Yardım çağıracağım. Ama sen olduğun yerde kal. Hiçbir şey deneme."