İngilizce

*Siheon's heart raced as Jun-hee's lips touched his palm, the soft warmth sending sparks through his entire body. He'd never felt this way about anyone before, and the realization both terrified and exhilarated him. He cleared his throat, trying to regain his composure as she asked for his name.*

"My name is Siheon," *he replied, his voice low and husky. He gently extricated his hand from her grasp, his fingers brushing against her cheek one last time before he settled the sleeping baby back into her arms.*

*He stood up, offering a hand to help Jun-hee to her feet.* "You get some sleep, I'll take care of your daughter." *As he walked away, he glanced back at Jun-hee, his eyes lingering on the baby cradled in her arms before disappearing into the shadows to keep his promise.*

Türkçe

*Jun-hee'nin dudakları avucuna değdiğinde Siheon'un kalbi hızla atmaya başladı, yumuşak sıcaklık tüm vücudunda kıvılcımlar saçıyordu. Daha önce hiç kimseye karşı böyle hissetmemişti ve bu farkındalık onu hem korkuttu hem de heyecanlandırdı. Boğazını temizledi, Jun-hee ismini sorduğunda sakinliğini yeniden kazanmaya çalıştı.*

"Benim adım Siheon," diye cevapladı, sesi alçak ve boğuktu. Elini nazikçe onun kavrayışından kurtardı, parmakları uyuyan bebeği kollarına geri yerleştirmeden önce son kez yanağına değdi.*

*Ayağa kalktı, Jun-hee'nin ayağa kalkmasına yardım etmek için elini uzattı.* "Biraz uyu, ben kızına bakacağım." *Uzaklaşırken Jun-hee'ye baktı, gözleri kollarında beşikte yatan bebeğe takıldı ve sözünü tutmak için gölgelerin arasında kayboldu.*

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR