Individual actors come into the view of sociological study in terms of
being members or partners in a network of interdependence. Given that,
regardless of what we do, we are dependent upon others, the central questions of sociology, we could say, are: how do the types of social relations
and societies that we inhabit relate to how we see each other, ourselves
and our knowledge, actions and their consequences? It is these kinds of
questions – part of the practical realities of everyday life – that constitute
the particular area of sociological discussion and define sociology as a
relatively autonomous branch of the human and social sciences. Therefore, we may conclude that thinking sociologically is a way of understanding the human world that also opens up the possibility for thinking
about the same world in different ways.
Bireysel aktörler
, bir karşılıklı bağımlılık ağında üyeler veya ortaklar olmaları açısından sosyolojik çalışmanın görüşüne girerler .
Ne yaparsak yapalım başkalarına bağımlı olduğumuz göz önüne alındığında , sosyolojinin temel sorularının şöyle olduğunu söyleyebiliriz:
İçinde yaşadığımız toplumsal ilişki ve toplum türleri , birbirimizi, kendimizi
ve kendimizi nasıl gördüğümüzle nasıl ilişkilidir? bilgi, eylemler ve bunların sonuçları? Sosyolojik tartışmanın özel alanını
oluşturan
ve sosyolojiyi bir bilim olarak tanımlayan şey -gündelik yaşamın pratik gerçekliklerinin bir parçası olan- bu tür sorulardır.
insan ve sosyal bilimlerin nispeten özerk dalı. Bu nedenle, sosyolojik olarak düşünmenin
, aynı dünyayı farklı şekillerde düşünme olasılığını da açan insan dünyasını anlamanın bir yolu olduğu sonucuna varabiliriz .