İngilizce

‘Morning, sleepy head,’ Levi mutters, lips still pressed against her flesh, arms wrapping around her waist, hands making their way to her stomach. Swollen belly met his palms, a sweet smile stretching his lips at the touch. ‘Did you two sleep well ?’ He adds, calloused fingers brushing over her skin.

‘He had to be very tired, he didn’t move at all during the night,’ she hums, lazily opening her eyes, placing a hand over his. ‘He’s already listening to his father,’ she chuckles, back resting against the raven head’s chest

Türkçe

`` Günaydın, uykulu kafa, '' diye mırıldandı Levi, dudakları hala etine bastırılmış, kolları beline dolanmış, eller karnına doğru gidiyor. Şişmiş göbek avuç içleriyle buluştu, dokununca dudaklarını geren tatlı bir gülümseme. İyi uyudunuz mu? Cildini fırçalarken nasırlı parmaklar ekliyor.

"Çok yorgun olmalıydı, gece hiç hareket etmedi," diye mırıldanıyor, tembelce gözlerini açıp elini elinin üstüne koyarak. Kuzgun başının göğsüne yaslanarak kıkırdar, "Zaten babasını dinliyor,"

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR