İngilizce - Türkçe çeviri (v1.4 yeni)
?İngilizce
iki yıl önce önemli sınava girmiştim cok heyacanlı ve korkmuştum sınav alanı cok kalabalıktı sınava girdiğimde heyecanlıydım sınav anında ağlamaya başladım cünkü sorulşarı yapamıyordum sınav bititğinde kedime mutsuz hissediyrourdum
Türkçe
Iki Yıl ÖNCE Önemli Sınava girmiştim cok heyacanlı A.Ş. korkmuştum Sınav Alanı cok kalabalıktı Sınava girdiğimde heyecanlıydım Sınav aninda ağlamaya başladım cünkü sorulşarı yapamıyordum Sınav bititğinde kedime mutsuz hissediyrourdum
İçindekiler
;a, :a, a
a, abrasives, ağız
b, ağız
burun, ağlar, ağlıy, ağrıv, airwin, airwing, amake, amour, an
a, atwo, aug., azerbaı, azerbaıjani, carryheavythings, cupid, enamoured, exceeds, excess, feelmylove, fishnet, getoverit, gravest, humiliated, hypersensitive, junkies, knucklebones, liftweights, likelove, love?, love...love...love...pets, loveday, lovewins, maınly, networking., nontender, overbalanced, overexpression, overload, overtopping, pounded, slur, stages, tree!, vaccıne, vile, कोई
¿p, adjectives, backpackıng, blackwatch, boundry, circumscribed, cowhide, deporting, e.t.c, etc, exhibitio, fication, frontier, frontiers, glazes, gon', hotwaterbottle, ktp, lıguıd, lımıtatıons, liguids, limiter, limits, lique, oft, pımple, ranking, resetting, respec, ridge, s
a, serbians, sıcutool, sıdelamb, sıdelamp, sıhıeld, sılay, sımung, sınavda, sınavın, sıngıle, sınglases, sınırlandırmak, sınsig, sınsign, sıperstitious, sıpırıts, sırala, sırasıy, sıstır, sıvılaş, sıvılaşma, silennn, silennnce, silicone, simplemen, sinop, sivit, skinny, spend., squeeze
grate, strict., temperature:, temperatures, the,s, trainhard, unbounded, undestant, unsorted, whining, எஸ்